Zamanın maskarasından korkan bir adam,
Sessizliği cana kasıtlı en acımasız idam.
Dünyaya karşı dimdik yürüyen bu yenilmez kovboyu,
Tanıyor gibi sanki asırlar boyu.
Bir yük var omuzlarında hüzünden hasat,
Sıska vücudu sahip olduğu tek hasılat.
Yaşama dair hiçbir emare yok gözlerinde,
Bilinçten yoksun, bilgisiz sözlerinde.
Kalbine kurduğu dev bir salıncakta,
Yoruyor kalbini, aşk denilen oyuncakla...
Zamanın endişesine dalmış bir adam,
Nöbet almış şehri, dam dam...
Dünyada aradığı hayatın renginde,
Ölümsüzlüğü bulduğu, ölümün denginde,
Hiç bitmeyecekmiş gibi önünde duran yollara inat,
Sonsuzluğa açılan bir kapıydı kainat.
Hüzne dirhem dirhem boyun eğen ayrılıklar,
O günün hikmetine bir olacak farklılıklar,
Sanki hepsi bir çerçevede edilmiş gibi resim,
Hayat ki bir perde, kader ki piyesim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder