Geçmişten peydah olmuş canavar,
Kapkara maskesi, zehirli canı var.
Leş diyarından geçer gibi gelen kokular burnumuza,
Hüzne diyet ödeyen lanetli bir domuza!
Âlemin aleni fâsık zamparası,
Yere batsın, zehrini damıttığı parası!
Dök içinin kirini, heybeni soyun,
Bir hakikat ki, sürmez bu oyun…
İçinde sakladığı binler bini karanlık gizleri,
Silecek sevdamız, çamurlu izleri.
Kalbime saplanan geçmiş adlı kılıçlar,
Müşkiliyeti aleni, çaresiz kırılışlar…
Sevince ve hüzne mensup iki taraf,
Biri aşka sarraf, öteki hayata bertaraf!
Bilekleri ince, beli sıska, beş para etmeyen posu,
Ölüme pusu kurmuş gözlerin, hayata paydosu.
Canlanıyor dudakları arasında sureti vaizin,
Sevdasız diyarların öyküsü mevaizin.
Gönlümüze işleyip, kalbimizi sarınca,
Getirecek seni bana, sevda yüklü karınca…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder