Bir yük omuzlarımda, beni geriye iten,
Bir sebep bakışlarımda, gördüğünü inciten.
Karmaşık ve karanlık bir yolda yürüyorum.
Gamdan bir tuale, hüzünlü renkler bürüyorum.
Bir benmişim gibi alemde tek başına kalabalık,
Yalnız benim getiren, kainata sonsuz kabalık!
Alabildiğince uzak memleketlere uzanan ahım,
Bir tek sende yankı bulur, sana uzanır şahım...
Bir acizin hiçlik makamını hakkıyla yaşadığı vakitlerde,
Her sabah dünyaya verdiği yaşam akdinde.
Birbirinden bağımsız attığı adımların,
Hayatına düğüm örmüş kör hadımların.
Tane tane dokuduğu bu hüzün eleğinde,
Acıyı hissediyor, zerre zerre iliğinde.
Bu hayat hep mi bana dar gelecek diye içini çekerken,
Vakit dert yanmak için epeyce erken.
Diyerek, doğruldu başını kaldırıp semaya,
Hüzün bile hoş gelir, dahilse sevdaya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder