Zaman adlı anı yüklü küfeler taşıyoruz omuzlarımızda.
Yarına ertelenmiş hayallerin, hayalleri ötelenmiş bugünlerin arasında mekik dokuyup duruyoruz şu engebeli yolda. Endişemizi durup düşünmeye mahal bile kalmıyor kimi zaman. Uzun uzun yazılmayı bekleyen sözcükler kısa kısa anlara kurban olmuşken hem de? Bir dönüp bakabilsem kendime, bir görebilsem enkazımı...
Yarına ertelenmiş hayallerin, hayalleri ötelenmiş bugünlerin arasında mekik dokuyup duruyoruz şu engebeli yolda. Endişemizi durup düşünmeye mahal bile kalmıyor kimi zaman. Uzun uzun yazılmayı bekleyen sözcükler kısa kısa anlara kurban olmuşken hem de? Bir dönüp bakabilsem kendime, bir görebilsem enkazımı...
Yerine ulaşmamış yüzlerce güvercin taşıyorum içimde ve ayaklarında sayısız notlar. Film aralarındaki reklamlar gibi hüzünlerimizin arasında yaşıyoruz mutluluklarımızı. Ve hep en sonda o cümle “olmadı yeni baştan yazarız...”