Her günü ziyan, her gün insanlığa çekmekten peşkeş
Kalmadı İlahı vicdan, bak ki yığınlar dolusu yürüyen leş!
Varoluş insan, sözcük insan, mânâ bir keşmekeş...
İlahi asırlardır dünya barışı naraları dinledik, uyutulduk,
İlahi bir dünyanın rengine aldandık, mazlumu unuttuk.
İlahi "ahirete bıraktık!" Yan geldik yattık da bununla
avunduk!
Arz-u hâle yalnız yâr sığdırdık da olmadık hiçbir yarada
deva,
Şu devasa gökdelenler oldu yalnız bize dava!
Unuttuk ilahi unuttuk! Mahkeme-i Kübra'da ne olacak dava...
Dünya tarlası kuruyor, mahsüller hep hevâ.
Kainat güneşli, insanlığı kuşatmış kasvetli hava.
Bir elma istedi, azdettirdi Âdem'i cennetten Havva!
İlahi kan kırmızısı denilen elmalar sübyan kanları ile filiz
verir oldu,
İlahi şu karanlık gecenin ermeyişi sabaha bak fidanlar
soldurdu!
Bir gûrüha güneş doğdu, diğerine çöktü karanlık,
İlahi kalmadı mı, biraz olsun, nasibimize aydınlık?
Gülü sevip, dikeninin katlanıldığı diyarsa bu yer de,
Kalsın istemem, şiir de söz de yerde!